Hocanın son derste üstünde durduğu konular:
-Çeviribilme yol açan süreçler
-Çeviri ve Çeviribilim ilişkisi (Geçiş aşaması çok önemli dedi)
-60-80li yıllar içersinde gelişen olaylar(Bugüne kadar uzanan eserler ve 20.yy.da başlatan eserler)
-Antik ve orta çağda çeviri süreçleri
-İncil çevirileri ile ilgili düşünceler.(Çeviribilme katkısı açısından önemi)kuramsal anlama yol açtığı için önemi özellikle
-Dilbilimsel yaklaşımlar(Örneğin 60/70'li yıllarda )
-Bugün sözlü çeviri neden var önceden neden yoktu(bir karşılaştırma olabilir dedi (29.ve 151.sayfaya da göz atmanızı tavsiye ederim)
-Holzun şeması (önemli dedi)
Süreç odaklı yaklaşımla dilbilimsel yaklaşım( hangi noktalarda benzeşiyor birbirine yaklaşıyor)
Eksikler vardır belki arkadaşlar not aldığım konu başlıkları bunlar. Genel olarak Çeviribilm'in doğuşu ve günümüze kadar geliş süreci önemli...
----------------------------------------------
Çeviribilime yol açan süreçler
Çeviri ve Çeviribilim ilişkisi
Ana hatlarıyla, dönemsel bilgi de katarak kuramsal çeviriyi geliştiren metinler
bu bağlamda incil çevirilerinin katkılarını özellikle dikkate almamızı belirtti
İncil çevirileri neden önemli
İncil çevirisi - Nida önemi (Terimce kitabı sayfa 44...)
20 yüzyıl anlayışına zemin hazırlayan çeviri düşüncesi (antik çağından başlayarak)
Erek odaklılık-Kaynak odaklılık --üstünde önemle durdu
Antik çağda ve orta çağda erek ve kaynak odaklı anlayış
Bu bağlamda bugünkü durum ile geçmişi karşılaştırma
Holms'ın şeması bugünkü anlayışa göre neden önemli
Not : Benim not alabildiklerim . Bunun ötesinde daha uzun uzun anlattı...
-----------------------------------------
Çeviribilim neden sosyal bir bilim dalıdır? Bilimtarihsel süreç içinde açıklayınız (araştırma alanı, yöntemler vs.)
Bu soruyu cevaplayabilmek için öncelikle Sosyal Bilimlerin gelişimine göz atmak gerekir.
Sosyal Bilim, insanların toplum yaşamının koşullarını nesnel olarak, toplumsal bütün içinde inceleyen Bilim dalıdır.
Tarihsel süreçte Batı toplumu bir takım etkenlerle hızlı bir değişime girmiştir.
Rönesans ve Reform hareketleri
Kilisenin otoritesinin zayıflaması
Aristokrasinin yok edilmesi
Fransız ihtilali
Sanayi Devrimi
Bu etkenlerle zamanla Sosyal devlet anlayışı benimsenmeye başlandı. Kasaba ve köy yerine büyük kentler kuruldu. İnsanlar bireysel yaşadıkları sorunların benzerlerini görerek dayanışma ve örgütlenme biçimleri geliştirmiştir. Bu koşullar toplumsal bütünleşme düzeyini yükseltmiş. Karşılaşılan sorunları çözümleme yolları araştıran yığınlar oluşmuş ve böylece -Toplum Kuralları- ortaya çıkmıştır. Tüm bu gelişmeler, toplumu anlamayı sağlayacak Sosyal Bilim'lerin doğmasına yol açmıştır.19 yy. da Sosyal Biimler Felsefeden ayrılmıştır.
(Gürsen Topses - Toplum Bilime Giriş)
Sosyal Bilimler, Pozitif bilim değildir tez ve hipotezler ve deneylerle doğrulanması tam olarak mümkün değil. Dolayısıyla doğal bilimlerdeki gibi bilimsel yasalara ulaşılamaz ve bundan ötürü Sosyal Bilimlerde ve Çeviribilimde aynı soruları cevaplarken sayısız alternatiflerin var olduğunu ve verilen cevapların kesin kural ve bilgilerden ziyade betimleyici ve yönlendirici geniş önermeler niteliğindedir.
Çeviribilimin gelişmesinde önemli 2 unsur vardır
a- Sosyal Bilimlerin genel yapısı
b- Sosyal Bilimler metinlerin çevirisi
(Sosyal Bilimler metinleri çevirisi Berrin Aksoy)
Çeviribilim, göstergebilim, dilbilim, dil felsefesi, kültür sosyolojisi ve psikoloji gibi öteki bilim dallarından yararlanıp öteki bilim dallarıyla etkileşim içinde bulunmakta ve disiplinlerarası alanlarda çalışmalar yapmaktadır.
Çeviribilimin özerk bir bilim dalı olarak bağımsızlığını ilan etmesi, diğer alanlarla olan ilşkisini farklı boyuta taşımıştır.Öteki disiplinlerle kuram ve yöntem bilgi alışverişini artırmış ve bu bilgileri çeviribilimsel zeminde ele almıştır. (Sakine Eruz)
---------------------------------------
Çevirinin ABC'si –Şehnaz Tahir
Bu kitap üç konuda inceleniyor:
-Çeviri bir edim olarak (çevirinin kendisi)
-Çeviri metin(çeviri sonucu ortaya çıkan)
-Çeviri kavramı (kuramsal yaklaşımlar,eleştiriler)
Çeviri tanımı:
-Bir dilden başka bir dile aktarma(TDK)
-Bir dilden başka bir dile tercüme edilmiş yazı veya kitap çevirisi
Çeviri tarihi:
-Selçuklular döneminde ve daha önce türk boylarında da devlet işlerinde üst düzey tercümanlar bulunmuş.
-Osmanlı dev.saraylarında da tercümanlar görev almış özellikle:
.Divan-ı Hümayun
.Mahkemeler,devlet ve halk arası iletişim
.Ticaret
.Yabancı elçilikler ve konsolosluklar
-18.y.y. sonra Osmanlı dönemi çeviri etkinliği artmıştır özellikle de batı kaynaklarından çeviri yapılmıştır.
Uygulama alanı:
(çeviri edinimi nasıl bir süreçtir, neleri kapsar?)
Jakobson: -Diliçi çeviri
-Dillerarası çeviri
-Göstergeler arası çeviri
-Hem uygulama hem de kavramsallaşmada çeviri ikiye ayrılır: 1.Yazılı çeviri 2.Sözlü çeviri
Yazılı ve sözlü çeviri uygulama ve kavramsallaştırmada ayrı ayrı ele alınacak.
Ortak noktaları:
Çeviri süreci1: kaynak metin—çözümleme—yeniden yapılandırma—erek metin
Çeviri süreci 2: kaynak yazar—kaynak metin—çevirmen—çözümleme—yeniden yapılandırma—erek metin—erek okur (yine başa döner)
1.Yazılı çeviri:
-Edebiyat çevirisi:
.Bilgilendirme amacı yok,hayal gücü var,duygulandırmak veya eğlendirme amacı vardır
.Estetik yapısı önemli,şiirsel özellik var
.Gerçekle ilgisi araştırılmaz
.Her edebiyat yazarın kendine özgü biçemi var
NOT:Metin türü ve uygulanacak ''çeviri stratejileri '' önemlidir.
''Çeviri Stratejisi'':Bir metni seçerken ve çeviriken uygulanacak yöntem kuramsal açıdan değerlendirme.
-Edebiyat dışı metinlerin çevirisi:
.Teknik çeviri(teknolojik ve bilimsel metinler)
.Özel alan çevirisi(hukuk,ekonomi,ticaret,sosyal bilimler metinleri)
Kültürel özellik çok fazla göz önünde bulundurulmaz (edebiyat çevirisinde tersi yapılır), uzmanlık terimler ağırlıktadır ve ortaktır.
2.Sözlü Çeviri
Sözlü olarak yapılan sunum veya konuşmanın başka bir dile yine sözlü olarak aktarılması (Pöchhaker)
İşaret dili de bu alana eklenir.
Yazıl ve sözlü çeviri farkları:
.Zaman
.Mekan ve ekipmanlar
.Donanım ve araştırma
.Gerekli beceriler(yazılı için yazı yazma gücü,sözlü için hitabet ve aksan)
.Psikolojik yönler
Kitabın 2.bölümü
Çeviriye ilişkin kuramsal yaklaşımlar.
Çeviribilim bir disiplin alanı olarak 1970'li yıllarda ortaya çıkmıştır.İsim babası olarak James Holmes oldu ''çeviribilimin adı ve doğası'' bildirisiyle çeviribilim bağımsız bir bilim alanı olması gerektiğini söylemiştir.Bu yıllardan sonra da çeviribilim ile ilgili önemli gelişmeler olmuştur.
Holmes'e göre çeviribilim: -Uygulamalı(eğitim,uygulama,yöntem)
-'saf'ya da 'salt' (betimleyici ve kuramsal)
Betimleyici Çeviribilim:
Çeviri süreçi ve çeviri gözle görünür olgular olarak betimleme(holmes)
Betimleyici çeviribilim çeviri metinleri değil onların toplumda gerçekleştirdikleri işleve önem verir.
20.y.y öncesi çeviri kuramları:
Cicero ve Horatius ilk çeviriyle ilgili kural koyucu çalışmalar yapan kişiler olmuştur.
Çeviriyi -sözcüğü sözcüğüne
-anlamı anlamına olarak ayırmışlardır.
-Cicero ve Horatius 'a göre çeviri anlamı anlamına göre yapılmalı erek odaklı çeviriye daha çok önem vermişlerdir.
-Aziz Jerome incil çevirisi yapmıştır buna göre incil çevirisinde sözcüğü sözcüğüne çeviri yapıldığında anlaşılmaz bir metin ortaya çıkar. Jeromeye göre izlenilmesi gereken yöntem kaynak metnin daha iyi anlaşılması için ''anlamı anlamına''çeviri yapmak.
-20.y.y Romantik dönemin öncülerinden Schleiermacher'in çeviri kuramına göre ''sözüğü sözcüğü''ne çeviriye dönüş çağrısı daha sonraki yıllarda da etkisini göstermiştir.
Çeviriye Dilbilimsel Yaklaşımlar:
Dilbilimsel yaklaşımın üzerinde durdukları en önemli sorun 'eşdeğerlilik' sorunsalı. Jakobson iki dildeki her sözcüğün birebir karşılığı olamaycağını ve bu yüzden çevirinin en önemli sorunu eşdeğerlilik olduğunu söyler fakat buna rağmen çeviri olanaksız değildir farklı aktarımlarla anlatılabilir.
Catford'a göre iki dil arası eşdeğerlilik sorunu''biçimsel denklik'' ile çözüm getirilir, yani iki dil arası örtüşme olması (dilbilgisel kaydırmalar yani anlamı karşılaması için örneğin isimin sıfat yapılması veya tersi gibi durumlar).
Nida incil çevirisi üzerinde çalışmış ve sözcüklerin eşdeğerlerinin çeviri de en yakın sözcük seçilmesi gerektiğini söyler.
Eşdeğerlilik: -biçimsel(kaynak metine mümkün olduğunca yakın, sözcüğün sözcüğü çevirisi)
-devingen(kaynak metin kaynak kitleye bıraktığı etkiyi erek metin de erek kitleye bırakmalı)
Nida'nın bu çalışmasından sonra 'işlevci yaklaşım' gelişmiştir.
İşlevci yaklaşım:
Önemli olan çeviri dilbilimsel kuramlardan çok çeviriyi bir eylem ve iletişim aracı olarak görmektir. İşlevci yaklaşımda öne çıkan isim Skopos kuramı ile 'Hans Vermeer' dir.
Betimleyici Çeviri Araştırmaları BÇA:
Holmes'in betimleyici çeviri araştırmalarından yola çıkılarak kuramsal çeviri araştırmalarıyla birlikte ele alınmıştır.
Çeviri bilimde BÇA ya yanlızca yöntemsel değil kuramsal da ele almak gerekir.
Toury'e göre çeviriler kaynak kültürün değil erek kültürün bir gerçeğidir. Bu bağlamda nasıl doğuduğu ve geliştiği 'Çoğuldizge kuramı ' ile açıklanır.
Çoğuldizge Kuramı :
'Çoğuldizge birbiriyle kesişen ,kısmen örtüşen,bağımlı, bütüncül teşkil eden çoklu bir dizge' (Even Zohar)
Yani bütün bilim dalları birbiriyle ilişkili kesişen noktaları vardır.
Kültürde bu şekildedir bu yüzden sadece çeviri metinlerini değil her türlü kültür ürünlerini incelemek gerekir.
Çeviri ve kültür içinde çevirinin konumu inceleneyerek 'çoğuldizge kuramı' nı Even Zohar oluşturmuştur.